İbni Milhan el-Kaysî demiştir ki: “Peygamber (s.a.v.) bize, her ayın on üç, on dört ve on beşinci (eyyamı biyz) günlerinde oruç tutmamızı tavsiye ederdi.”
Yukarıdaki hadîs-i şerîflerde arabî ayların 13,14, ve 15. günlerinde oruç tutulması ve kan aldırma işleminin de arabî ayların 15,17,19 ve 21’inde yapılması tavsiye edilmiştir.
Sebebine Gelince
Bir kısım ilim adamlarına göre, Ay’ın çekim kuvveti ve tesiri sâdece ve med-cezir (gel-git) hâdisesi ile sulara değil; aynı zamanda insanlara, hayvanlara, meyvelere, ağaçlara, topraklara, hattâ mâdenlere dahi tesir etmektedir. Güneşin tesiri sıcaklığı; Ay’ın tesiri ise rutubeti iledir.
Ayın ilk yarısında vücuttaki kan çoğaldığından hastaların vücutları güçlenir. Çoğu kişinin hastalıkları gider ve çabucak iyileşirler. İkinci yarısında ise hastalar kanın azalması sebebiyle zayıfladıkları için, ağrı ve sancıları artar, daha geç iyileşirler, böylece tedavileri uzun sürer.
Yine ayın ilk yarısında (yani dolunay hâlinde) hararetle, rutubetin artmasından dolayı, damarlardaki kan çoğalır. İşte bu sebeple bütün canlıların vücutları kuvvetlenir, şehevî -cinsel- istek ve arzuları da artar. Fakat ayın on beşinden sonra soğuklukla kuruluk arttığından vücutta bulunan kan, safra, balgam ve sevdada eksilme olur. Damarlarda dolaşan kan azaldığından, vücudun büyüme ve gelişme hızı da azalır. Canlıların vücudunda bir gerileme, şehevî duygu ve isteklerde bir azalma baş gösterir.
Ayın 13-14 ve 15. günlerinde vücudun kuvvetli, kan hareketinin hızlı olması sebebiyle cinsel istek ve arzularda da artış meydana gelmektedir. Zira vücudun canlılığı ve hareketi arttığından dolayı buna bağlı olarak suç işleme temayülü de artmaktadır. Kişi eğer bu günleri oruçlu geçirecek olursa, bu günlerde artan şehevi istek ve arzularını, oruç tutmak suretiyle tesirsiz hâle getirmiş olmaktadır.
Teknik yönden gelişmiş ülkelerde yapılan istatistiklere göre, ayın 11-21. günlerinde işlenen suçlar ve cinayetler, dolunaydan önceki ve sonraki hilâl dönemlerinde işlenen suçlara nisbetle çok fazladır. Zira bu günlerde ayın çekim gücü vücuttaki kanın hareketlenmesine ve vücudun dinç olmasına tesir ettiği için kişiyi suç işlemeye müsait bir hâle getirdiği gibi, sinir sistemine de tesir etmektedir. İnsandaki enerjinin zirvede olduğu 13-14-15. günlerde oruç tutulmasını tavsiye eden Nebî (s.a.v.)’in bir sünnetinin daha hikmeti böylece anlaşılmış oldu.2
1) Mehmet Kocabaş, Hacamat ve Faydaları, s.45-46
2) Tıbb-ı Nebevi Ansiklopedisi s. 378