İSLAMDA MERHAMET
“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla”
Allah’ın bu Rahman ve Rahim olan sıfatlarının yansıması olan merhamet; insanı insan yapan en değerli duygularımızdan biridir. Bir hoşgörü dini olan İslam için de merhamet duygusunun ehemmiyeti çoktur. İslam birlik olmayı, sevgiyle yaklaşmayı tavsiye eder. Merhamet ise sevginin bir sonucu olarak şefkat göstermek, iyilikte bulunmak gibi manalara gelir. Hayata böyle bakan bir kişi kötülük yapmaktan uzaklaşır ve böylece daha sağlıklı bir toplum meydana gelir.
İnsanın içinden gelen aç birini doyurma i ya da yardıma muhtaç olan kişilere yardım etme gibi istekler merhamet duygusundan doğar. Hastaya, yaşlıya yardım etme ihtiyacı, yoksulları ve kimsesizleri koruyup gözetme, iyilikte bulunma dürtüsü insanın doğasında vardır. Bu duyguyla insan bencillikten uzak kalır, kibre kapılmaz. İnsanlara yukarıdan bakarak onları küçümsemez. Sadece kendi nefsini düşünen bir birey değil başkası için düşünen, başkasının derdiyle dertlenen ve onun için elinden gelen her şeyi yapan bir birey olur. Bir annenin evladına olan merhametinden de bahsedebiliriz. Anne, evladının başına bir şey gelmesinden korkar, onun açlığına dayanamaz ve o ne hata yaparsa yapsın ona sevgisi azalmaz. Bu annenin evladına olan merhameti aslında Allah’ın rahmetinin tecellisidir. Merhamete insanların ihtiyaç duyduğu kadar hayvanlar da ihtiyaç duyar. Susuz kalmış bir köpeğe su vermek, aç kalmış bir kediyi doyurmak da merhametin bir yansımasıdır. Yaratılan her şeye merhametle, tebessümle, iyilikle yaklaşmak aynı zamanda kâmil bir mümin olmanın da göstergesidir. Allah’ın sevgisini kazanan kişi yaratılana da sevgi ile bakar ona hürmet eder.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen, merhametini düşmanından dahi esirgemeyen Peygamber efendimiz (sav) bir hadisinde şöyle buyuruyor: “Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki semada bulunanlar da size rahmet etsinler.” Allah, kullarına karşı o kadar merhametlidir ki bizim yeryüzündekilere gösterdiğimiz merhamet O’nun bize rahmeti için küçük bir vesiledir. Allah’ın kuluna olan merhameti olmasa halimiz nice olurdu. Çünkü insan aciz bir varlıktır, kimi zaman hata yapar, günah işler. Ardından çok pişman olur ama ümidini asla kesmez. Onu yaratanın merhametine, affına sığınır daima. Ayette de “Müminlere karşı çok merhametlidir.” buyrulur.
Bu duygu bizleri kalben Allah’a bağlar. Merhametten uzak kalmış bir gönül karanlıktır, ruhsuzdur, umutsuzdur. Merhamet olmayan yerde adalet değil zulüm vardır, kin vardır, hased vardır, düşmanlık vardır. Bunlarda insanın kalbini katılaştırır ve kişi kendini de toplumu da felakete sürükler. Gerçek fakir, maddi bir güce sahip olmayan değil merhametten yoksun olan insandır. Müslüman merhameti kendine düstur edinmeli ve yeryüzündekilere bu nazarla bakmalıdır. Rabbim şefkat ve merhameti gönüllerimizden eksik etmesin. Kâmil bir mümin olabilmeyi ve merhameti kalbimize nakşedebilmeyi bizlere nasip etsin.